Creative Commons Türkiye’de?
18 Nisan 2010’da İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’nde Türkiye Creative Commons toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya katılan 2 hukukçunun samimi görüşleri ise şu şekilde.
Serhat diyor ki:
Pazar akşamımdan fedakarlık edip, beylerbeyinden kalkıp Dolapdereye geldim. 7 buçukta salondaydım. Gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yaşadım ve oldukça sinirlendim. Ayrıca oradan saat 9’da daha fazla dayanamayarak ayrıldığımı daha konuşmamış 5 konuşmacı olduğunu da eklemek isterim. Ben giderken sayısı 15 olan ve saat 9’dan sonra kalıp da dinleyenlerden bunu okuyan varsa neler olduğunu anlatırlarsa sevinirim.
Ayrıca Creative Commons Türkiye sitesine baktım tr.creativecommons.org gerçekten hayal kırıklığımı daha da arttırdı. Creative Commons Türkiye’yi ve Türkçe lisans taslağını tartışabileceğimiz bir ortam önerebilir misiniz? Çünkü toplantıda dağıtılan taslak gerçekten inanılmaz maddi hatalarla, dilbilgisi ve yazım hataları ile ve daha da vahimi çok sayıda hukuki hatayla dolu maalesef. Belki yanlış düşünüyorumdur ama en azından bu Tr CC hakkında fikirlerim için bir platform istiyorum. Çok zor olmasa gerek. Kaç yıldır Tr CC var ve bu kadar yılda ne yaptılar ben merak ediyorum. Kendi adıma destek veremediğim dönemler için üzülürken bu işin başında gözükenlerin neler yaptıklarını açıklamalarını ve tartışma platformu yaratmalarını rica ediyorum…
tr.creativecommons.org sayfasının yaşattığı hayal kırıklığını nasıl çözebiliriz? Kaç yıldır CC’nin Türkiye temsilcisi olanların ortaya çıkarabildiği bu site(!) ve pazar akşamki taslak(!) mıdır sadece? Yoksa bizlerden bir şeyler mi saklamaktadırlar? Acaba etkinlikteki videoda gösterilen Beyrut’taki insanlar bizden daha mı katılımcı ve paylaşımcıdır?
Selva diyor ki:
Pazar günü yorgunsun, evde dinlenmek istiyorsun ama sonra diyorsun ki sen gitmezsen o gitmezse kim bu işlerle uğraşacak, kim kafa yoracak… O yüzden kalkıp gidiyorsun. Öncelikle şunu soralım: tüm hafta boyunca başka gün tüm Pazar günü boyunca da başka saat mi kalmadı? Koca CC için pazar akşamı 7.30 ve sonrası… Çok heyecanlısın böyle yıllardır beklediğin CC Türkçe lisansını bekliyorsun: eline arkalı önlü bir A4 sayfası fotokopisi geliyor ve ilk dikkatini çeken 5146 sayılı FSEK yazması! Arka sayfada 5146 sayılı FSEK yazıyor! Söyleyecek çok şey var ve evet kabul ediyorum çok zorluklar var ama o kadar adamı oturtmuşsun, insanların karşısına, çağırmışsın o kadar insanı: bari öncelikle ilgili kanununun numarasını doğru yaz.
Ayrıca yine dayanamayarak söylüyorum ki: bir parça saygı göster. Özür dile gelenlerden geç başladığın için. Katılanları tanıt, gelenlere teşekkür et ve TÜRKÇE SÖYLEMEDİKLERİNİ İNGİLİZCE DİLE GETİRME BİR ZAHMET!… Neyse çok şey var tartışılacak hem durum hakkında hem esas hakkında: özetle büyük hayal kırıklığıydı!… Epey ilginç ve heves kaçırıcıydı; yani bir yerlerde bir “ama yine de” demek istiyorum ama diyemiyorum gerçekten. Bu heyecanlı olaylardan sonra bu tatsız yazılar için de ayrıca özür dilerim. 20/04/2010
Bu yazı bütünü, Av. Selva Kaynak LL.M ve Av. Serhat Koç’un FriendFeed yorumlarından derlenmiştir.